AB’nin yeni menşei planı Türkiye’yi gümrük birliği dışına atabilir!

Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Cengiz Eroldu, Avrupa Birliği’nin sanayide yerlileşme hedefi kapsamında yürüttüğü menşei düzenlemesinin, Türkiye’yi Gümrük Birliği içinde olmasına rağmen ticari olarak dışlayabileceği uyarısında bulundu

Avrupa Birliği’nin (AB) sanayide yerlileşme hedefiyle başlattığı yeni menşei düzenlemesi tartışmaları, Türkiye’nin Gümrük Birliği kapsamındaki konumunu sarsabilecek ciddi bir risk haline geldi. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, AB’nin yürüttüğü çalışmanın, Türkiye orijinli malların Avrupa menşei dışı sayılmasına neden olabileceğini belirterek, “Bu yalnızca otomotivi değil, Türkiye’de üretim yapan birçok sektörü doğrudan etkileyecek” uyarısında bulundu.

“Gümrük Birliği’nde Olacağız Ama Menşei Dışı Sayılacağız”

Eroldu, İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu’nun EU 27 kapsamındaki malları menşei hesabında öncelikli kabul etmeyi planladığını söyledi. “Bu düzenleme yürürlüğe girerse,” dedi, “Türkiye menşeli malzemeler Avrupa menşei dışı kabul edilecek. Yani Gümrük Birliği içinde olmamıza rağmen ticari olarak dışlanmış olacağız.” Bu durumun yalnızca otomotiv sektörünü değil, tekstilden beyaz eşyaya, makineden kimyaya kadar geniş bir üretim zincirini etkileyebileceğini vurgulayan Eroldu, konunun ülke çapında ele alınması gereken stratejik bir mesele haline geldiğini söyledi.

Amaç Çin’i Engellemek, Etkisi Türkiye’yi Vuruyor

Eroldu, AB’nin bu adımı Çin’in üretim yollarını sınırlamak amacıyla attığını belirterek şunları ifade etti: “Amaç, Çinli üreticilerin Türkiye, Fas veya Sırbistan üzerinden Avrupa pazarına girmesini engellemek. Ancak bu süreçte Türkiye gibi üretim üsleri de menşei dışı sayılarak cezalandırılmış olacak.” Uzmanlara göre bu düzenleme, Türkiye’nin Avrupa tedarik zincirindeki stratejik rolünü zayıflatabilir; otomotiv ihracatında gümrük avantajlarını ortadan kaldırarak rekabet gücünü düşürebilir. OSD verilerine göre, 2025’in ilk dokuz ayında toplam üretim yüzde 3 artışla 1 milyon 31 bin 527 adet olarak gerçekleşti. Ancak otomobil üretimi yüzde 3 azalarak 637 bin 450 adede geriledi. Kapasite kullanım oranı da bir önceki yıla göre %69’dan %66’ya düştü. Eroldu, “Avrupa pazarları zayıf, iç pazarda yerli oranı düşük. Bu tablo uzun vadede yatırımların yönünü belirleyecek,” dedi. 2020’de yüzde 46 olan yerli üretim payının bugün otomobilde %30, hafif ticari araçta %23,7 seviyesine kadar gerilediğini hatırlattı.

Dış Ticarette Açık Büyüyor

Eroldu, otomotivde dış ticaret dengesinin de bozulduğunu belirterek, “Ocak–Ağustos döneminde yaklaşık 1 milyar dolarlık açık verdik. Bunun 5,6 milyar doları yalnızca otomobilden kaynaklanıyor,” dedi. Bu durumun ana nedeninin, Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ülkelerden artan ithalat olduğunu vurgulayan Eroldu, “Almanya’dan ithalat arttı, bu da Avrupa’daki fazla kapasitenin Türkiye’ye yöneldiğini gösteriyor,” ifadelerini kullandı.

ABD–AB Anlaşması Türkiye’yi Geride Bırakıyor

AB’nin ABD ile yaptığı yeni ticaret anlaşmasının Türkiye açısından rekabet dezavantajı yarattığını da dile getiren Eroldu, “AB’den ABD’ye giden araçta vergi %15, Türkiye’den gidende %25. Bu fark, üretimi Türkiye yerine Avrupa’da yapmayı avantajlı hale getiriyor,” dedi. Bu durum, otomotiv yatırımlarının Türkiye yerine Doğu Avrupa ülkelerine kaymasına neden olabilir. Eroldu, otomotivde bir sonraki yatırım döngüsünün 2028’de başlayacağını hatırlatarak, “Ekonomimizi o zamana kadar yoluna koymazsak yeni yatırımlar başka ülkelere kayabilir. Bugün tekstilciler Mısır’a gidiyor, otomotiv sektörü de benzer bir riskle karşı karşıya kalabilir,” dedi. Yüksek enflasyon ve düşük kur politikasının yatırım planlarını bozduğunu belirten Eroldu, “Enflasyon–kur makası kontrol altına alınmalı. Aksi halde üretim yerleri değişmeye başlayacak,” uyarısında bulundu.

Yeni Vergi Düzenlemesi de Beklentileri Karşılamadı

Eylülde devreye giren ek mali yükümlülüklerin Türk otomotiv sanayisine beklenen katkıyı sağlamadığını belirten Eroldu, “Bu düzenleme Türk sanayicisini desteklemedi, aksine rekabet kaybına yol açtı. İçten yanmalı motorlarda vergi oranları düşerken, bazı ülkelerde yükümlülükler kaldırıldı. Bu da dengeleri bozdu,” değerlendirmesinde bulundu. Eroldu, iç pazarın canlılığını da yorumladı: “Reel faiz yok, yatırım alternatifi sınırlı. İnsanlar altındaki kazancını otomobil ya da gayrimenkule yönlendiriyor. Bu da satışları canlı tutuyor.” Faiz indirimlerinin temkinli yapılması gerektiğini belirten Eroldu, “2026’yı sağlıklı geçirmek için sert faiz indirimi beklemiyorum,” dedi.

Otomotivde Üretim Zayıflıyor, Riskler Artıyor

OSD verilerine göre:

  • Toplam üretim: 1 milyon 31 bin 527 adet
  • Otomobil üretimi: 637 bin 450 adet
  • İhracat: %6 artışla 770 bin adet
  • Pazar büyüklüğü: %9 artışla 958 bin 847 adet

Ancak Eroldu’ya göre tablo “kağıt üzerinde olumlu görünse de” geleceğe dair riskler büyük: “Üretim sürüyor ama rekabet avantajı azalıyor. Eğer AB menşei düzenlemesi yürürlüğe girerse, Gümrük Birliği’nin anlamı kalmaz.”

İLGİLİ HABERLER