Türkiye’nin en köklü gıda markalarından Özel Gıda, ekonomik zorlukların gölgesinde konkordato ilan ederek iflas koruma sürecine girdi. 85 yıllık geçmişiyle sektörde önemli bir yere sahip olan firma, yaşadığı mali dar boğazın ardından Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Mahkeme, şirketin borçlarını yeniden yapılandırması ve faaliyetlerini sürdürebilmesi amacıyla üç aylık geçici mühlet (iflas koruma) kararı verdi. Kararla birlikte, şirketin mali yapısının şeffaf biçimde incelenmesi için iki kişilik bir konkordato komiseri heyeti görevlendirildi.
Yeniden Yapılanma Süreci Başladı
Özel Gıda’nın konkordato süreci, mahkeme gözetiminde şirketin borç ve varlık dengesinin yeniden yapılandırılmasını kapsayacak. Önümüzdeki ocak ayında yapılacak duruşmada, şirketin mali durumuna ilişkin nihai değerlendirme yapılacak. Şirket kaynaklarından edinilen bilgilere göre, bu dönemde üretim ve tedarik zincirinin tamamen durdurulmadığı, özellikle market zincirlerine yapılan teslimatların sınırlı kapasiteyle sürdürüldüğü öğrenildi. Temelleri 1940 yılında Ankara Toptancı Hali’nde atılan Özel Gıda, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin gıda üretim, paketleme ve dağıtım ağında önemli bir konumda yer aldı. 1997 yılında kurumsal yapıya geçiş yapan firma, sonrasında sebze-meyve üretimi, gıda işleme, pazarlama ve inşaat alanlarında da faaliyet göstermeye başladı. Firmanın ihracat portföyünde İngiltere, Almanya, Rusya, Libya, Bulgaristan, Çekya ve Slovakya gibi ülkeler bulunuyor. Özel Gıda, aynı zamanda Türkiye’deki birçok büyük perakende zincirinin tedarikçisi konumundaydı.
Sektörde Artan Finansal Baskı
Gıda sektöründe son dönemde yaşanan hammadde maliyetleri, kur dalgalanmaları ve enerji giderlerindeki artış, birçok üretici firmayı nakit akışı sorunu ile karşı karşıya bıraktı. Uzmanlar, Özel Gıda örneğinin, yüksek finansman maliyetleri ve daralan iç talebin sektördeki etkisini gözler önüne serdiğini belirtiyor. Sektör temsilcileri, konkordato sürecinin doğru yönetilmesi halinde şirketin yeniden ayağa kalkabileceğini, ancak sermaye takviyesi ve borç yeniden yapılandırmasının kritik önem taşıdığını vurguluyor.