Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) güncel verileri, Türkiye’de finansal varlıkların son on yılda rekor düzeyde büyüdüğünü ortaya koydu. 2015–2025 döneminde ülke genelindeki toplam banka mevduatı (TL + döviz) %1862 artarak 22,9 trilyon TL’ye yükseldi. Ancak bu devasa büyüme ülke genelinde eşit dağılmadı — bazı iller hızla zenginleşirken, büyük şehirlerden bazıları göreli olarak geride kaldı.
Kastamonu Zirveye Oturdu
Verilere göre, son 10 yılda oransal mevduat artışında Türkiye’nin lideri Kastamonu oldu. 2015’te 2,2 milyar TL olan ildeki toplam mevduat, 2025 itibarıyla 75,8 milyar TL’ye ulaştı. Böylece Kastamonu, %3.338’lik artış oranıyla ülke genelinde birinci sıraya yerleşti. Ekonomistler, bu dikkat çekici yükselişte hem tasarruf eğilimindeki artışın hem de bölgedeki tarım, ormancılık ve emlak yatırımlarının etkili olduğunu belirtiyor. Kastamonu’nun ardından Adıyaman ve Diyarbakır da en hızlı zenginleşen iller arasında yer aldı.
Ankara “Görece Fakirleşti”
Megakentler arasında ise tablo oldukça farklı. Başkent Ankara, son 10 yılda mevduat artışında %1552 ile ülke ortalamasının altında kaldı. Böylece Ankara, mevduat artışı en az olan beş şehir arasında yer aldı. Başkentin toplam mevduattaki payı da %15’ten %12,3’e gerileyerek “görece bir fakirleşme” eğilimini işaret etti. Ekonomistler, bu durumu kamu harcamalarındaki sıkılaşma, yatırım iştahındaki zayıflama ve finans merkezlerinin İstanbul’a kaymasıyla açıklıyor.
İstanbul Gücünü Koruyor, Hakkari Sondan Birinci
Türkiye’nin finans başkenti İstanbul, toplam mevduatın %43’ünü elinde bulundurarak liderliğini korudu. Kentteki mevduat artışı %1833 ile Türkiye ortalamasına yakın gerçekleşti. En az mevduat artışı ise Hakkari, Zonguldak ve Siirt’te kaydedildi. Bu illerdeki artış oranı %1025’te kaldı. Uzmanlar, düşük gelir düzeyi ve sınırlı yatırım kanallarının bu farkı derinleştirdiğini ifade ediyor.
Türkiye genelinde mevduatların nominal olarak 10 yılda yaklaşık 20 trilyon TL artması, finansal sisteme olan güvenin sürdüğünü gösteriyor. Ancak bölgesel dağılım, gelir eşitsizliğinin derinleştiğine işaret ediyor. Ekonomistlere göre, Anadolu illerindeki tasarruf eğilimi artarken, büyük şehirlerde yüksek yaşam maliyetleri bireysel birikimleri sınırlıyor. Uzmanlar, finansal farkın kapanması için yerel kalkınma yatırımlarının artırılması gerektiğini vurguluyor.
