Türk Lirası karşısında yabancı para birimlerinin değer kazanımı, genel olarak hem iç ekonomik belirsizliklerin hâlâ varlığı hem de küresel likidite koşullarının değişkenliğiyle bağlantılı. Özellikle dolar endeksinde yaşanan dalgalanmalar ve gelişmekte olan ülke para birimlerine yönelik algı TL açısından belirleyici. Ayrıca Türkiye’de faiz, enflasyon ve cari işlemler dengesi gibi makro göstergelere dair beklentiler döviz kuru üzerinde baskı oluşturuyor. Döviz talebinde günlük alım-satım aktiviteleri, ithalatçı ve finans kuruluşlarının döviz işlemleri de kısa vadeli hareketleri artırabiliyor. Bugün itibarıyla döviz kurlarında şu görünüm öne çıkıyor:
- 1 ABD Doları yaklaşık 42,06 TL seviyesinden alıcı buluyor.
- 1 Euro ise yaklaşık 48,52 TL ile işlem görüyor.
- 1 İngiliz Sterlini’nin fiyatı ise yaklaşık 55,33 TL düzeyinde.
Kısa vadeli beklentiler
Eğer küresel risk iştahı artarsa ve Doların küresel değerinde bir gevşeme yaşanırsa, TL karşısında kur avantajı yakalayabilir. Ancak iç politik ya da ekonomik belirsizlikler artarsa, TL üzerindeki baskı yeniden yükselebilir ve döviz kurlarında yukarı yönlü hareket görülebilir. Özellikle yurtiçi faiz kararları, enflasyon verileri ve dış borç geri ödeme takvimi gibi unsurlar yakından izlenmeli. Döviz alımı ya da satımı düşünüldüğünde, bankalar arası alış-satış kuru farkları önem kazanıyor; bireysel yatırımcı bu makası gözetmeli. Döviz yerine TL vadeli işlemler, dövizli hesaplar ya da alternatif para birimleri de değerlendirilebilir; ama her zaman risk mevcut. Kurun bir “yatırım aracı” değil, değer koruma ya da ödeme aracı olarak düşünüldüğünde strateji netleşiyor.