Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun 26 Aralık tarihli toplantısına ilişkin özette, küresel enflasyondaki düşüşün sürdüğü ancak hizmet sektöründeki enflasyon katılığının riskleri canlı tuttuğu vurgulandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 26 Aralık 2024 tarihli toplantısına ilişkin özet kamuoyuyla paylaşıldı. Özette, küresel enflasyondaki düşüş eğiliminin sürdüğüne vurgu yapılırken, özellikle hizmet sektöründeki enflasyon katılığının zayıflamasına rağmen yukarı yönlü risklerin canlılığını koruduğu ifade edildi.
Küresel Büyüme Sınırlı İyileşme Gösteriyor
Küresel ekonomiye dair değerlendirmelere yer verilen özette, işgücü piyasalarının arz ve talep dengesindeki normalleşme eğiliminin devam ettiği belirtildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının büyüme performansına dikkat çekilerek, küresel büyüme endeksinin 2024 yılında %1,9 oranında artmasının beklendiği, 2025 yılında ise %2,3 ile tarihsel ortalamasına yaklaşacağının öngörüldüğü ifade edildi.
ABD ekonomisinin diğer gelişmiş ülkelere kıyasla büyüme eğilimini sürdürdüğünün altı çizilen özette, küresel talep görünümü,, arz yönlü faktörler ve jeopolitik risklerin emtia fiyatlarında dalgalanmalara neden olduğu kaydedildi. Küresel ekonomi üzerindeki belirsizliklerin ve jeopolitik gelişmelerin öne çıkan risk faktörleri arasında olduğu vurgulandı.
Faiz Oranları ve Para Politikası Yaklaşımları
Özette, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faiz indirim süreçlerinin devam ettiği ifade edildi. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2025 yılı için sınırlı bir parasal gevşeme öngördüğüne işaret edilirken, merkez bankalarının enflasyon görünümündeki olumlu eğilimi sürdürmek için temkinli bir yaklaşım izlediği değerlendirildi. Bununla birlikte, artan küresel belirsizlikler nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarından portföy çıkışlarının sürdüğü aktarıldı.
TL Mevduat ve Kredi Faizlerinde Değişim
Türkiye’deki finansal göstergelere ilişkin detayların paylaşıldığı özette, TL mevduat faizlerinin 22 Kasım’dan itibaren 48 baz puan artarak 20 Aralık haftası itibarıyla %56,5 seviyesine ulaştığı, TL ticari kredi faizlerinin ise aynı dönemde 33 baz puan azalarak %55,2 seviyesinde gerçekleştiği belirtildi. İhtiyaç kredisi faizlerinin %69,2’ye, konut kredisi faizlerinin ise %41 seviyesine düştüğü aktarıldı.
Bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredilerindeki ivmelenmenin, yılın son ayında yoğunlaşan kampanyalar ve bankaların bilanço büyüklüğünü artırma çabasıyla etkili olduğu ifade edildi. TL ticari kredilerin ise kredi büyüme kısıtlarının altında kalmaya devam ettiği vurgulandı.
Kur Korumalı Mevduat ve Rezerv Gelişmeleri
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına ilişkin değişikliklerin hatırlatıldığı özette, KKM’nin TL’ye geçiş oranının %70’ten %60’a düşürüldüğü ve KKM hesapları için belirlenen asgari faiz oranının politika faizinin %50’sine indirildiği belirtildi. Ayrıca, KKM hesapları için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların faiz veya telafi ödemesi uygulamasının kaldırıldığı açıklandı.
TCMB brüt rezervlerinin 20 Aralık 2024 itibarıyla 156,2 milyar dolar olduğu belirtilen özette, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 259 baz puana gerilediği aktarıldı.
Enflasyonda Dezenflasyon Süreci
Kasım ayı enflasyonuna ilişkin değerlendirmelerde, tüketici fiyatlarının %2,24 arttığı ve yıllık enflasyonun %47,09’a gerilediği ifade edildi. Özellikle enerji ve hizmet gruplarındaki düşüşlerin enflasyon üzerindeki baskıyı hafiflettiği vurgulandı. Temel mal enflasyonunun düşük seyrini sürdürdüğü, hizmet grubu fiyat artışlarının ise yavaşladığı belirtildi.
Özette, mevsimsellikten arındırılmış verilerin enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş gösterdiğine işaret ettiği kaydedildi.
Para Politikasında Kararlı Duruş
PPK’nın politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %50’den %47,5’e indirdiği hatırlatılarak, para politikasının kararlı duruşunun dezenflasyon sürecine önemli katkı sağladığı ifade edildi. Özette, maliye politikasıyla artan eşgüdümün bu süreci desteklediği belirtilirken, sıkı para politikası duruşunun, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar devam edeceği vurgulandı.
Kurulun, fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede karar almayı sürdüreceği kaydedildi.