Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikası, yeni ABD yönetiminin olası tarifeleri ve büyük ekonomilerden gelen durgunluk sinyalleriyle dalgalı bir seyir izliyor.
Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ve yeni ABD yönetiminin gelecek dönemdeki politikalarına ilişkin belirsizlikler ile önde gelen ekonomilerden gelen durgunluk sinyalleri arasında yön arayışını sürdürüyor. Özellikle enflasyon ve resesyon risklerinin bir arada olduğu ekonomik ortam, yatırımcıların strateji belirlemesini zorlaştırıyor.
ABD Ekonomisinde Karmaşık Tablo
ABD’den gelen makroekonomik veriler, ülke ekonomisinin yavaşlama belirtileri göstermediğine işaret ederken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle hayata geçirmeyi planladığı tarifelerin olası sonuçları, piyasalar için büyük bir belirsizlik kaynağı olmaya devam ediyor.
Fed’in 2024 boyunca yalnızca iki faiz indirimine gideceği öngörülürken, ilk indirimin yılın ilk yarısının sonuna doğru yapılması bekleniyor. Ancak, ticaret savaşları ve artan tarifeler nedeniyle oluşabilecek ek fiyat artışlarının Fed’in enflasyonla mücadelesini zorlaştıracağı değerlendiriliyor. ABD’nin üç büyük ticaret ortağıyla girebileceği bir ticaret savaşının yaratacağı belirsizlik ise yatırımcıların risk algısını yükseltiyor.
Bu durum, tahvil ve hisse senedi piyasalarında fiyatlamaları etkilerken, dolara olan talebin artması dikkat çekiyor. Dolar endeksi yılın ikinci işlem gününde 109,1 ile Kasım 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,57 seviyesinde dengelenirken, dolardaki güçlenme birçok varlığın alternatif maliyetini artırıyor. Öte yandan, Trump döneminde beklenen jeopolitik gerilimler altına olan talebi desteklemeye devam ediyor. Altının ons fiyatı 2.658 dolarla yükselişini sürdürüyor.
Avrupa’da Resesyon Kaygıları
Avrupa piyasalarında dün alış ağırlıklı bir seyir görülse de resesyon riski bölge ekonomilerinde temel sorun olmaya devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu yıl dört faiz indirimine gideceği beklentisi ağırlık kazanırken, açıklanacak verilerin bu beklentiyi değiştirebileceği ifade ediliyor.
Avro/dolar paritesi Kasım 2022’den bu yana en düşük seviyesine gerilerken, ABD ile Avrupa arasındaki ticaretin dolardaki hareketten olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor. Avrupa borsaları ise İngiltere’de FTSE 100 endeksinin yüzde 1,07, Fransa’da CAC 40’ın yüzde 0,18 ve Almanya’da DAX 40’ın yüzde 0,58 değer kazanmasıyla günü pozitif kapattı.
Asya Piyasalarında Karışık Görünüm
Asya borsalarında ise karmaşık bir tablo dikkat çekiyor. Çin’in 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 1,6’nın altına gerilerken, deflasyon riski ve ABD ile beklenen ticaret savaşları yatırımcıları güvenli limanlara yöneltiyor. Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 1 gerilerken, Hong Kong Hang Seng Endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore Kospi Endeksi yüzde 1,9 yükseldi. Ancak Çin ekonomisinin istenilen seviyeye ulaşamaması, küresel ekonomiye olası etkileriyle endişe yaratıyor.
Türkiye’de Gözler Enflasyon Verilerinde
Yurt içinde ise Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi dün yüzde 0,91 artışla 9.961,34 puandan günü tamamladı. Bugün piyasalar, açıklanacak enflasyon verilerine odaklanmış durumda. Ekonomistler, aralık ayında TÜFE’nin yüzde 1,61 artmasını beklerken, yıllık enflasyonun yüzde 45,21’e gerileyeceği öngörülüyor.
Dolar/TL ise bankalararası piyasada yüzde 0,2 yükselişle 35,3990 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerini direnç, 9.900 ve 9.800 seviyelerini ise destek olarak izliyor.
Öne Çıkan Veriler
Bugün Almanya işsizlik oranı ve ABD ISM imalat sanayi PMI verileri küresel piyasalarda yakından takip edilecek. Türkiye’de ise Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu özetinin açıklanması bekleniyor. Bu verilerin, piyasaların seyrinde belirleyici olması öngörülüyor.
Sonuç olarak, küresel ekonomilerdeki belirsizlikler ve piyasalardaki yön arayışı devam ediyor. Yatırımcılar, riskler karşısında daha temkinli davranarak gelişmeleri yakından izliyor.
