Küresel Güvenlik Krizine Rağmen İklim ve Teknolojide İşbirliği Devam Ediyor
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Küresel İşbirliği Barometresi 2025 raporu, uluslararası işbirliğinin artan jeopolitik gerilimler ve istikrarsızlıklar nedeniyle kritik bir dönemeçte olduğunu ortaya koyuyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) McKinsey & Company iş birliğiyle hazırladığı Küresel İşbirliği Barometresi 2025, uluslararası işbirliğinin artan jeopolitik gerilimler ve istikrarsızlıklar nedeniyle durağan bir hale geldiğini ortaya koyuyor. Ancak rapor, ticaret, inovasyon ve iklim finansmanındaki olumlu gelişmelerin küresel işbirliği için umut verdiğini belirtiyor.
Küresel İşbirliği 5 Başlık Altında Değerlendirildi
Barometre, uluslararası işbirliğini ticaret ve sermaye akışları, inovasyon ve teknoloji, iklim ve doğal sermaye, sağlık ve iyilik, barış ve güvenlik olmak üzere beş ana başlıkta inceledi. Veriler, son yıllarda işbirliğinin genel olarak durma noktasına geldiğini gösteriyor. Özellikle barış ve güvenlik alanında son yedi yılda yaşanan keskin düşüş, bu durağanlığın en büyük sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.
Jeopolitik Gerilimler ve Parçalanan Düzen
Raporda, artan çatışmalar ve insani krizlerin küresel işbirliğini ciddi şekilde zayıflattığı belirtiliyor. Orta Doğu, Ukrayna ve Sudan gibi bölgelerde geçen yıl yaşanan gelişmeler, uluslararası işbirliği düzenini Soğuk Savaş sonrası dönemin “istikrarlı işbirliği düzeninden” daha parçalı ve öngörülemez bir yapıya dönüştürdü.
Olumlu Gelişmeler de Var
Buna karşın, iklim eylemleri, yenilenebilir enerji yatırımları, aşı dağıtımı ve bilimsel araştırmalar gibi alanlarda işbirliğinin sürdüğü ifade ediliyor. Yapay zeka gibi gelişmekte olan teknolojilerin küresel görünümü yeniden şekillendirdiği, bu teknolojilerin sunduğu fırsatlardan faydalanmak ve riskleri en aza indirmek için uluslararası işbirliğinin kritik bir rol oynadığı vurgulanıyor.
Liderlerin Dinamik Çözümler Geliştirme İhtiyacı
WEF Başkanı ve CEO’su Borge Brende, raporun yayımlandığı dönemin hem büyük bir küresel istikrarsızlık hem de pek çok yeni hükümetin kendi gündemlerini belirlediği bir dönem olduğuna dikkat çekerek, "Barometre, işbirliğinin sadece önemli ekonomik, çevresel ve teknolojik zorlukları ele almak için gerekli olmadığını, günümüzün daha çalkantılı gündeminde de mümkün olduğunu gösterdi." dedi.
McKinsey & Company Küresel Yönetici Ortağı Bob Sternfels ise, küresel sağlık, refah ve dayanıklılık gibi önceliklerin sadece uluslararası işbirliğiyle ilerletilebileceğine vurgu yaptı. Sternfels, “Liderler, diğer konularda aynı fikirde olmasalar bile temel öncelikler üzerinde birlikte çalışmak için yeni mekanizmalara ihtiyaç duyacak. Son yıllar, bu tür bir dengenin mümkün olduğunu gösterdi.” şeklinde konuştu.
İklim ve Teknolojide İşbirliği Umut Vadediyor
Barometre, iklim finansmanı ve teknolojik yeniliklerin uluslararası işbirliğinin geleceği için umut verici olduğunu ortaya koyuyor. Ancak rapor, bu ivmenin sürdürülebilmesi için liderlerin dinamik ve çözüm odaklı bir yaklaşımla çalışmaları gerektiğini hatırlatıyor.
Yeni Mekanizmalar ve Çözümler Şart
Uluslararası işbirliğinin mevcut zorlukları aşabilmesi için liderlerin güven artırıcı ve çözüm odaklı mekanizmalar geliştirmesi gerektiği belirtiliyor. Barometrenin genel bulguları, jeopolitik tansiyonların uluslararası işbirliğini sekteye uğratmasına rağmen, karşılıklı bağımlılıkların güçlü kaldığını ve acil sorunlar karşısında işbirliğinin hala mümkün olduğunu kanıtlıyor.
Umut ve Zorluklar İç İçe
Küresel işbirliği, barış ve güvenlik konularında yaşanan düşüşlere rağmen, iklim eylemleri ve teknolojik gelişmeler gibi alanlarda yeni fırsatlar sunmaya devam ediyor. Liderlerin bu fırsatları değerlendirerek, uluslararası arenada istikrarı yeniden sağlamak için adımlar atması bekleniyor.