Avrupa otomotiv sektörü, düşen talep, artan maliyetler ve elektrikli araç geçişinin yarattığı zorluklarla tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor.
Avrupa'nın otomotiv sektörü, zayıflayan talep, artan maliyetler ve elektrikli araç geçişinin yüksek maliyetleri nedeniyle büyük bir dönüşüm ve kriz döneminden geçiyor. Otomobil üreticileri ve tedarikçiler, bu zorluklar karşısında fabrikalarını kapatma, işten çıkarmalar yapma ve yeniden yapılanma adımları atma kararı alıyor.
Elektrikli Araç Geçişi ve Artan Rekabetin Etkileri
Avrupa'nın otomotiv endüstrisi, son yıllarda Çin ve ABD’den gelen teknolojik yeniliklerin gerisinde kalırken, elektrikli araçlara geçişin yavaş ilerlemesi ve yüksek maliyetler nedeniyle rekabet gücünü korumakta zorlanıyor. Çinli üreticilerin kıta üzerindeki etkisi giderek artarken, jeopolitik riskler ve zayıflayan talep, Avrupa’daki otomobil üreticileri ve tedarikçileri için ağır bir yük oluşturuyor.
Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), otomotiv sektöründeki sipariş eksikliğinin Kasım ayında sektördeki duyarlılığı önemli ölçüde kötüleştirdiğini açıkladı. Ifo uzmanı Anita Wölfl, sektörün yoğun rekabet, ekonomik yavaşlama ve geniş çaplı dönüşüm arasında sıkıştığını belirtti.
Büyük İşletmelerden Radikal Adımlar
Avrupa'nın önde gelen otomotiv devleri ve tedarikçileri krizden en çok etkilenenler arasında yer alıyor:
Bosch: Otomotiv birimindeki düşen siparişler nedeniyle dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu. Ayrıca üretim tesislerinde kısa mesai uygulamasına geçileceğini bildirdi.
Volkswagen: 28 Ekim'de Almanya’da üç fabrikasını kapatmayı ve maaşlarda %10 kesinti yapmayı planladığını açıkladı. Şirketin Audi markasının Brüksel’deki üretim tesisini de 2025 yılı Şubat ayında kapatacağı bildirildi. Almanya’daki fabrikalarda uyarı grevleri başlatıldı.
Schaeffler: 5 Kasım’da yeniden yapılanma planları kapsamında, Almanya ve Avrupa genelinde toplam 4 bin 700 çalışanıyla yollarını ayıracağını açıkladı. Şirket, Avusturya ve İngiltere’deki bazı fabrikalarını da kapatma kararı aldı.
Feintool: İsviçre merkezli otomotiv tedarikçisi, Almanya’daki bir üretim tesisini kapatarak, üretimin çoğunu Macaristan’a taşıyacağını ve 200 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.
Valeo: Fransız otomobil parçaları tedarikçisi, yeniden yapılanma kapsamında Avrupa genelinde 1.000 kişiyi işten çıkaracağını ve Fransa’daki iki tesisini kapatmayı planladığını açıkladı.
Stellantis: İngiltere'deki bir fabrikasını kapatacağını duyuran şirket, CEO’su Carlos Tavares’in istifasıyla gündeme geldi. İtalya’nın Mirafiori kentindeki ana fabrikasında montaj faaliyetlerini askıya aldı.
Michelin: 5 Kasım’da Fransa’daki iki fabrikasını en geç 2026 başında kapatacağını bildiren lastik devi, bu fabrikalarda çalışan 1.254 kişi için işten çıkarma sürecini başlattı.
Sektörde İflas ve Sanayisizleşme Kaygıları
Avrupa’nın köklü otomobil tedarikçilerinden Johann Vitz GmbH, iflas başvurusunda bulunarak yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu gelişmeler, kıtada sanayisizleşme kaygılarını artırırken, sektörde üretim kaydırma kararları ve işten çıkarmaların istihdam üzerindeki olumsuz etkileri tartışma konusu oluyor.
Sendikalar ve Hükümetler Baskı Altında
Volkswagen ve Almanya'nın en büyük sendikası IG Metall arasında süren müzakerelerin sonuçsuz kalması, işçilerin grev kararı almasına neden oldu. Sendikalar, işten çıkarmaların ve ücret kesintilerinin durdurulması için harekete geçerken, hükümetler sanayisizleşme sürecine karşı alınacak önlemler üzerinde çalışıyor.
Gelecekte Avrupa’yı Ne Bekliyor?
Avrupa’daki otomotiv sektörü, yapısal reformlar, elektrikli araç üretiminde maliyetleri düşürme ve Çin ile ABD'den gelen rekabete karşı inovasyon süreçlerini hızlandırma adımları atmadan krizden çıkış bulamayacak gibi görünüyor. Ancak mevcut durum, kısa vadede iş gücünü ve istihdamı daha fazla tehdit edebilir.
Otomotiv sektörü, yalnızca bir ekonomik kriz değil, aynı zamanda bir dönüşüm kriziyle karşı karşıya. Avrupa’nın bu süreçten nasıl çıkacağı, sektörün küresel geleceğini şekillendirecek.
