Hakkında kırmızı bülten talep edilen Yiğit Marcus Aral kimdir?

Miss Turkey 2018 birincisi Şevval Şahin’in eski sevgilisi Yiğit Marcus Aral, kıskançlık krizine girdiği bir yemekte Sabancı ailesinin torunu Kerem Kamışlı’yı denize atmasıyla gündeme gelmişti. Peki, Yiğit Marcus Aral kimdir? Hangi suçlamalarla yargılanıyor?

2018 Miss Turkey birincisi Şevval Şahin’in eski sevgilisi Yiğit Marcus Aral, magazin dünyasında yankı uyandıran bir olayla tekrar gündeme geldi. Aral’ın, Şevval Şahin’in yeni sevgilisi olduğu iddia edilen Kerem Kamışlı’yı bir restoranda denize atması sonrası başlayan yargı süreci, aradan geçen zamana rağmen sonuçlanmış değil. Mahkeme, sanık Aral’ın yargılamaya katılmaması nedeniyle yakalama kararı çıkarmış, ayrıca kırmızı bülten talebi gündeme gelmişti. İşte olayın ayrıntıları ve hukuki sürecin geldiği nokta:

Olayın Geçmişi

Olay, 24 Haziran 2021 tarihinde İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan lüks bir restoranda yaşandı. İddialara göre, Şevval Şahin’in eski sevgilisi Yiğit Marcus Aral, Şahin ve Sabancı ailesinin torunu Kerem Kamışlı’nın aynı masada yemek yediğini öğrendi. Aral, restorana gelerek masaya müdahale etti ve kıskançlık krizine girerek Kerem Kamışlı’yı zorla denize attı.

Denize atılan Kamışlı, yüzerek kıyıya ulaşmayı başardı ve olay fiziksel bir zararla sonuçlanmasa da Aral’ın eylemi yargıya taşındı. Kamışlı, olay sonrası Aral hakkında şikâyetçi oldu ve savcılık, Yiğit Marcus Aral’a karşı ağır suçlamalarla dava açtı.

Savcılığın Suçlamaları ve Cezai Talepleri

Savcılık, Yiğit Marcus Aral’ı şu suçlarla itham etti:

Olası kastla öldürmeye teşebbüs,
Tehdit,
Özel hayata ilişkin görüntü ve seslerin ifşası,
Hakaret.
Bu suçlamalar kapsamında Aral’ın toplamda 34 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması talep ediliyor. Olayın ardından yargı süreci başlasa da sanık, duruşmalara katılmadı ve yurtdışında olduğu tespit edildi.

Yargılama Sürecindeki Gelişmeler

Dava, 30 Kasım 2021 tarihinde görülen ilk duruşmayla başladı. Ancak sanık Yiğit Marcus Aral, hiçbir duruşmaya katılmadı ve mahkeme, sanık hakkında yakalama kararı çıkardı. Aral’ın ABD’nin Miami kentinde yaşadığı bilgisi, yakalama kararının infazını zorlaştırdı. Mahkeme süreci, sanığın yokluğu nedeniyle ilerlemekte zorlanırken mağdur taraf, yargı sürecinin yavaş işlemesinden rahatsızlığını dile getirdi.

Kırmızı Bülten Talebi

13 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşen davanın 13. duruşmasında, müşteki Kerem Kamışlı’nın avukatı önemli bir talepte bulundu. Avukat, sanığın bilinçli olarak duruşmalara katılmadığını ve yargıdan kaçtığını belirterek, kırmızı bülten çıkarılması gerektiğini ifade etti. Avukat şu açıklamalarda bulundu:

“Sanık, müvekkilime yönelik tehdit ve hakaretlerde bulunmuş, ayrıca özel hayatına ilişkin suçlar işlemiştir. Daha da önemlisi, müvekkilimin canına kastetmiştir. Mahkemeden, sanığın yakalanması ve yargıya teslim edilmesi için kırmızı bülten çıkarılmasını talep ediyoruz.”

Mahkemenin Kararı ve Kırmızı Bülten Süreci

Mahkeme, mevcut yakalama kararının infazını beklemeye alırken, kırmızı bülten talebiyle ilgili nihai kararı ileri bir tarihe erteledi. Eğer mahkeme bu talebi kabul ederse, İnterpol aracılığıyla Yiğit Marcus Aral’ın uluslararası düzeyde aranması için resmi girişimler başlatılacak. Bu, sanığın Türkiye’ye iadesini hızlandırabilir.

Kırmızı Bülten Nedir?

Kırmızı bülten, İnterpol tarafından yayımlanan ve bir suçlunun uluslararası çapta aranmasını sağlayan bir duyurudur. Bir ülkedeki mahkeme ya da yetkili makamların talebi üzerine çıkarılan bu bülten, kişinin bulunarak iadesi için gerekli işlemleri hızlandırır. Ancak kırmızı bülten sürecinde, suçun işlendiği ülkedeki hukuki gerekçelerin diğer ülkeler tarafından da kabul görmesi gereklidir.

Kamuoyunun Tepkisi ve Adalet Beklentisi

Olayın üzerinden geçen yaklaşık 3,5 yıla rağmen yargı sürecinin sonuçlanmamış olması, kamuoyunda ve mağdur tarafında büyük tepki yaratıyor. Kerem Kamışlı ve avukatları, adaletin yerine getirilmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Kamuoyu ise, özellikle kırmızı bülten sürecinin hızlandırılmasını ve olayın adil bir şekilde sonuçlanmasını talep ediyor.

Yiğit Marcus Aral davası, yalnızca magazin dünyasında değil, aynı zamanda hukuk çevrelerinde de dikkat çeken bir süreç olarak öne çıkıyor. Kırmızı bülten talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve sanığın Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceği, davanın seyrini belirleyecek en kritik aşamalar arasında yer alıyor. Mağdur tarafın beklentisi, sürecin hızla tamamlanması ve adaletin gecikmeden tecelli etmesi.

İLGİLİ HABERLER