Mobilya ve ev tekstili sektörünün önde gelen firmalarından Yataş’ta çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi sürecinde uzlaşma sağlanamaması ve Nisan ayında bekledikleri zamların verilmemesi nedeniyle iş bırakma eylemine başladı. Kayseri’de bulunan üretim tesislerinde toplanan yüzlerce işçi, hem fabrika yönetimini hem de yetkili sendikayı protesto etti. Firma yönetiminden ise “grev yok, süreç yasal çerçevede ilerliyor” açıklaması geldi.
150 Gündür Beklenen Zam Gelmedi, Sabır Taştı
İşçilerin iddiasına göre, yaklaşık 150 gündür yapılması gereken zamlar verilmedi. Nisan ayında ücret artışı bekleyen çalışanlar, aradan geçen süreye rağmen hiçbir adım atılmaması üzerine harekete geçti. Yataş’ın üretim kampüsünde bir araya gelen işçiler, sloganlar atarak hem şirket yönetimini hem de üyesi oldukları Öz İplik-İş Sendikası’nı hedef aldı. İşçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin yavaş ilerlemesinden ve sendikanın kendilerini yeterince temsil etmediğinden şikâyet ediyor. Eylemlerde hem zam talepleri hem de sendikal temsil konusunda yaşanan memnuniyetsizlik öne çıkıyor. Eylemler, işçilerin fabrika sahasında düzenlediği toplu yürüyüşle başladı. İşçiler ellerinde pankartlarla “emek, alın teri, adalet” çağrısı yaparken; taleplerinin sadece ücret artışıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda seslerinin duyulmasını ve sürecin şeffaf yönetilmesini istediklerini vurguladı. Sendikaya olan güvenin ciddi biçimde zedelendiği bu süreçte, birçok işçi doğrudan şirket yönetiminden inisiyatif almasını talep ediyor.
Yataş Yönetimi: “Grev Yok, Süreç Sürüyor”
Yataş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altıntop, kamuoyunda yer alan grev iddialarına karşı açıklamada bulundu. Altıntop’un açıklamalarına göre: “Şirketimizin doğrudan müdahale yetkisi bulunmamakta. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası ile Öz İplik-İş Sendikası arasında yasal çerçevede devam ediyor. Hâlihazırda resmi bir grev kararı uygulanmamaktadır.” Ayrıca Altıntop, maaş ödemelerinde herhangi bir gecikme yaşanmadığını, yapılacak ücret artışına mahsuben çalışanlara avans ödemesi yapıldığını da belirtti. Ancak işçiler açısından avans ödemesi yeterli bir çözüm değil. Fabrika bahçesinde toplanan çalışanlar, “ödeme değil zam istiyoruz” diyerek net ücret artışı talep ediyor. Özellikle son aylarda artan enflasyon ve yaşam maliyetleri karşısında geçim sıkıntısının büyüdüğünü belirten çalışanlar, sadece kısa vadeli çözümler değil, sürdürülebilir bir ücret politikası talep ediyor.
Hem İş Barışı Hem Sendikal Temsil Krizde
Eylemlerin dikkat çeken bir boyutu da işçilerin yalnızca işvereni değil, yetkili sendika olan Öz İplik-İş’i de sert şekilde eleştirmesi oldu. “Haklarımızı savunmuyorlar” diyen işçiler, sendikanın müzakere sürecinde etkisiz kaldığını savunarak örgütlü yapının güvenilirliğini sorguluyor. Bu durum, işçi-işveren-sendika üçgeninde iş barışının zedelenmeye başladığının açık göstergesi. Yataş’ta yaşanan gelişmeler, Türkiye’de sendikal pazarlık süreçlerinin ne denli hassas ve çok boyutlu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Şirket resmi grev kararı olmadığını söylese de, sahadaki iş bırakma eylemleri üretimi doğrudan etkiliyor. Taraflar masada uzlaşı sağlayamazsa, hem Yataş’ın üretim süreci hem de sektörün genel iklimi daha fazla gerilimle karşı karşıya kalabilir.