Kasım ayının merakla beklenen indirim dönemi başladı, ancak alışveriş coşkusu kısa sürede tüketici şikayetlerinin gölgesinde kaldı. Online platformlarda art arda gelen “büyük indirim” kampanyaları, fiyat manipülasyonları ve teslimat sorunlarıyla gündeme oturdu. Uzmanlar, “fiyat grafiği zorunluluğu” getirilmeden tüketici mağduriyetlerinin artarak devam edeceği uyarısında bulunuyor. Kasım ayı kampanyalarıyla birlikte en çok şikayet edilen konu, “önce zam sonra indirim” yöntemi oldu. Birçok tüketici, indirim öncesinde fiyatı artırılan ürünlerin, kısa süre sonra “dev fırsat” etiketiyle satışa sunulduğunu belirtiyor. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bir örneğe göre, 65 inç bir televizyonun fiyatı 6 Kasım sabahı 44.750 TL iken, öğleden sonra 61 bin TL’ye yükseltildi ve “indirimli” olarak yeniden listeye eklendi. Bazı kullanıcılar aynı ürünün bir gün içinde üç dört farklı fiyatla satışa çıktığını paylaştı. Benzer şekilde, bir e-ticaret platformunda 1 milyon 88 bin TL olarak gösterilen bir ayakkabı, “%99 indirim” etiketiyle 13 bin 415 TL’ye sunuldu. Bu tür örnekler, tüketici güvenini ciddi şekilde sarsmış durumda.
Uzmanlardan Şeffaflık Çağrısı
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, yapılan uygulamaları “haksız ticari davranış” olarak nitelendiriyor. Ağaoğlu’na göre, mevcut yönetmelik gereği satıcıların yalnızca son 10 gün içindeki en düşük fiyat üzerinden indirim yapması yasal. Buna uymayan işletmeler tüketiciye farkı iade etmek zorunda kalabiliyor. Ağaoğlu şu uyarıda bulundu: “Önce bindirip sonra indiriyorlar. Bakanlık bu konuda acilen adım atmalı. Tüm e-ticaret sitelerinde ürünlerin fiyat geçmişi grafiklerle gösterilmeli. Böylece vatandaş son üç ayda fiyatın nasıl değiştiğini görebilir. Bu şeffaflık, hem bilinçli alışverişi hem de adil rekabeti sağlar.”
“Fiyat Grafiği” Sistemi Gündemde
Uzmanlara göre fiyat grafiği uygulaması, tüketicinin manipülatif kampanyalardan korunmasını sağlayacak etkili bir adım olabilir. Bu sistem, her ürün sayfasında son 3 aylık fiyat değişimini grafiksel olarak gösterecek ve kullanıcılar fiyat artışlarını veya indirimleri anlık olarak takip edebilecek. Böyle bir düzenlemenin devreye girmesiyle “yapay indirim” uygulamalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Kasım indirimleriyle birlikte artan satış hacmi, kargo ve stok yönetiminde de ciddi aksaklıklar doğurdu. Birçok kullanıcı, “stokta yok”, “yanlış fiyatlandırma” gerekçesiyle iptal edilen siparişler nedeniyle tepki gösterdi. Bazı tüketiciler, teslimat gecikmeleri, eksik ürün gönderimi ve hasarlı teslimat şikayetlerini sosyal medya üzerinden dile getiriyor. Uzmanlar, e-ticaret platformlarının kampanya dönemlerinde stok ve fiyatlama algoritmalarını şeffaflaştırması gerektiğini vurguluyor.
Tüketiciye Çağrı
Uzmanlar, şüpheli fiyat hareketleriyle karşılaşan vatandaşların ALO 175 Tüketici Hattı’na veya Reklam Kurulu’na başvurmasını öneriyor. Tüketicilerin bu dönemde alışveriş yaparken, ürünün geçmiş fiyatını araştırması, ekran görüntüsü alması ve “gerçek indirim” oranlarını sorgulaması tavsiye ediliyor. Kasım indirimleri, bir kez daha tüketici güveninin ne kadar hassas bir dengede olduğunu gösterdi. “Fırsat” sloganlarıyla başlayan alışveriş coşkusu, kısa sürede “fiyat oyunu” ve “stok krizi” tartışmalarına dönüştü. Uzmanlara göre, fiyat geçmişinin zorunlu hale getirilmesi, hem tüketiciyi hem de piyasayı koruyacak kalıcı bir çözüm olabilir.
