Çin’den gelen dalgada çift etki: Enflasyona fren, ihracatçıya darbe

Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, Çin’deki arz fazlası kaynaklı fiyat düşüşlerinin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Kara’ya göre, ucuz Çin malları ihracatçılar için tehdit oluştururken, yurt içi enflasyonla mücadelede olumlu bir etki yaratabilir

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, Çin ekonomisindeki arz fazlası ve buna bağlı fiyat düşüşlerinin Türkiye’ye yansımalarına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kara, bu gelişmenin ihracatçılar için olumsuz, ancak enflasyonla mücadele açısından olumlu bir tablo sunduğunu vurguladı.

Çin’de Üretici Fiyatları 2 Yıldır Geriliyor

Küresel ekonomide düşük talep, pandemi sonrası toparlanmanın istenilen seviyeye ulaşamaması ve Çin’deki sanayi kapasitesinin üzerinde üretim yapılması, ülkenin üretici fiyatlarını aşağıya çekti. Son iki yılda Çin’de üretici fiyatları istikrarlı biçimde düşerken, bu ucuzlama dünya ticaretinde fiyat rekabetini daha da keskinleştirdi. Prof. Dr. Kara, bu tabloyu, “Çin’deki arz fazlası nedeniyle üretici fiyatı iki yıldır düşüyor. Ticaret savaşlarını da göz önüne alırsak; bu durum ihracatçılarımızın rekabet gücü ve dış denge açısından kötü, ancak enflasyon için iyi haber” sözleriyle değerlendirdi.

Ucuz Çin Malları Pazarları Zorluyor

Çin’in düşük maliyetli üretimi ve agresif fiyatlandırma stratejisi, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihracatçılarını baskı altına alıyor. Küresel pazarda Çin menşeli ürünlerle rekabet etmek giderek zorlaşırken, bu durum Türkiye gibi üretim gücüne dayalı ihracat ekonomilerini doğrudan etkiliyor. Türk ihracatçılar, Avrupa başta olmak üzere dış pazarlarda daha yüksek maliyetlerle üretim yaparken, ucuz Çin malları karşısında fiyat tutturmakta zorlanıyor. Bu da ihracat gelirlerinde baskı yaratıyor ve cari dengeyi olumsuz etkileyebiliyor.

Enflasyonla Mücadelede Avantaj Oluşturabilir

Ancak bu küresel gelişmenin Türkiye ekonomisine doğrudan olumlu bir yansıması da olabilir. Özellikle ithal girdiler ve nihai tüketim mallarında fiyatların düşmesi, yurt içi üretici fiyatlarını ve dolayısıyla tüketici fiyatlarını baskılayabilir. Hammadde ve ara malı ithalatında yaşanabilecek maliyet avantajı, Türkiye’de kronikleşen yüksek enflasyonla mücadelede kısa vadeli bir soluklanma yaratabilir. Kara’nın da belirttiği gibi, bu durum doğrudan “enflasyon için iyi haber” olarak değerlendiriliyor.

Denge Politikası Şart

Ekonomistler, bu tür gelişmelerin etkili olabilmesi için Türkiye’nin para ve maliye politikalarında tutarlı ve öngörülebilir adımlar atması gerektiği görüşünde. Çin kaynaklı fiyat düşüşlerinin kalıcı bir enflasyon iyileşmesine dönüşebilmesi için; kur istikrarı, üretim planlaması ve ithalat bağımlılığının azaltılması gibi yapısal reformlara da ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.

İLGİLİ HABERLER