Türkiye’nin araştırma-geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerine ayırdığı kaynak 2024 yılında tarihi seviyeye ulaştı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması geçen yıla göre %72 artışla 651 milyar 822 milyon TL oldu. Böylece Ar-Ge’nin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı da %1,46’ya çıkarak tüm zamanların en yüksek oranına ulaştı. Verilere göre Ar-Ge harcamalarının %64,8’i mali ve mali olmayan şirketler tarafından gerçekleştirildi. Şirketleri %30,9 payla yükseköğretim, %4,3 payla genel devlet sektörü izledi. Harcama kalemleri içinde personel giderleri %59,5 ile ilk sırada yer aldı. Finansman tarafında da tablo benzer: Ar-Ge harcamalarının %53,8’i özel sektör, %30,4’ü kamu, %12,9’u yükseköğretim kurumları tarafından karşılandı.


Ar-Ge personeli sayısı 310 bini geçti
2024 itibarıyla 310 bin 473 kişi tam zaman eşdeğeriyle Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Çalışanların %67’si özel sektörde, %30’u üniversitelerde görev aldı. Kadın istihdam oranı ise dikkat çekici bir artış göstererek %34,2’ye yükseldi. Eğitim düzeyine göre dağılımda personelin %30,6’sı doktora veya eşdeğeri, %39,9’u lisans mezunu. Bu oran, Türkiye’de nitelikli araştırmacı tabanının güçlendiğine işaret ediyor. Bölgesel dağılımda İstanbul (TR10) toplam Ar-Ge harcamalarının %33,4’ünü tek başına üstlendi. Onu Ankara (TR51) %27,8 ve Kocaeli-Sakarya-Bolu hattı (TR42) %9,4 oranıyla izledi. Ar-Ge personelinin üçte biri İstanbul’da istihdam edildi.


Yüksek teknoloji yatırımları öne çıkıyor
İmalat sanayinde yapılan 210 milyar TL’lik Ar-Ge harcamasının %46,9’u yüksek teknoloji faaliyetlerinde yoğunlaştı. Orta yüksek teknoloji girişimlerinin payı %40,2, düşük teknolojinin payı ise %4,7 oldu. Ar-Ge merkezleri özel sektörün ana üssü haline gelirken, şirketlerdeki Ar-Ge harcamalarının %52,7’si bu merkezlerde gerçekleştirildi. Dolaylı Ar-Ge teşvikleri, özel sektörün Ar-Ge harcamaları içinde %25,1’lik paya ulaştı. 2015’te bu oran yalnızca %14,8 seviyesindeydi. Uzmanlara göre, teşvik oranlarındaki artış Türkiye’nin yenilik ekosistemini büyütürken, özel sektörün araştırma yatırımlarını da hızlandırıyor. Ekonomistler, 2024 verilerinin Türkiye’nin Ar-Ge kapasitesinde güçlü bir ivme yakaladığını, ancak GSYH içindeki payın hâlen OECD ortalamasının altında olduğunu belirtiyor. Yeni ekonomi programında hedef, bu oranı orta vadede %2 seviyesine taşımak.

