Altın ithalatına yeni düzenleme: Piyasalarda belirsizlik yarattı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, kıymetli maden ithalatında kapsamlı bir düzenlemeye gitti. Yeni tebliğle birlikte işlenmiş ve işlenmemiş kıymetli madenlerin peşin ve bedelsiz ödeme yöntemleri 2026 sonuna kadar kaldırıldı. Sektör temsilcileri, kararın kayıt dışılığı artırabileceği yönünde uyarıda bulundu

Altın ithalatında uygulanan yeni düzenlemeler, sektörde kafa karışıklığına neden oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı, yayımlanan iki ayrı tebliğle hem işlenmemiş hem de işlenmiş kıymetli madenlerin farklı ödeme yöntemlerine göre ithalatına müdahale etme yetkisini aldı. En dikkat çeken değişiklik ise kıymetli maden ithalatında peşin ve bedelsiz ödeme yöntemlerinin 2026 sonuna kadar yasaklanması oldu.

Yeni Yetkiler ve Uygulamalar

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararda yapılan değişiklikle birlikte Bakanlık artık sadece işlenmemiş değil, işlenmiş kıymetli madenlerin ithalat yöntemlerini de düzenleyebilecek. Bu kapsamda getirilen yeni düzenleme, özellikle ödeme şekilleri konusunda önemli sınırlamalar içeriyor. Peşin ve bedelsiz ödeme yöntemlerinin geçici olarak kaldırılması, ithalat süreçlerine önemli bir kısıtlama getiriyor.

Kota Kaldırılacak mı? Sektörde Beklenti Var

İstanbul Mücevherciler, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği (İMKUSAD) Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırımtürk, söz konusu düzenlemenin altın ithalatına 2023 yılında getirilen kotanın kaldırılması için bir ön adım olabileceğini belirtti. Yıldırımtürk’e göre bu adım, aynı zamanda devletin vergi gelirlerini artırmaya yönelik bir stratejinin parçası olabilir. 2023’te uygulanan kota nedeniyle iç piyasa ile dış piyasa arasında ton başına 5.500 dolara kadar fiyat farkı oluştuğunu hatırlatan Yıldırımtürk, bu farkın hem ihracatı hem de iç piyasayı olumsuz etkilediğini ifade etti. Yabancı üreticilerin Türkiye'ye getirdiği altınlarla iç piyasaya yöneldiğini ve bunun da Türk üreticiyi zor durumda bıraktığını kaydetti.

İhracatçılardan Kayıt Dışılık Uyarısı

Sektörde faaliyet gösteren ihracatçılar ise, özellikle peşin ödeme yasağının sektörü kayıt dışı yöntemlere itebileceği yönünde uyarılarda bulundu. Türkiye'deki kuyumculuk sektörünün büyük ölçüde peşin ödeme sistemiyle çalıştığını hatırlatan sektör temsilcileri, bu yöntemin yasaklanmasının yerli üreticiler ve ithalatçılar açısından operasyonel güçlükler yaratacağını vurguladı. Bazı şirketlerin yurt dışı bağlantıları üzerinden Türkiye’de kayıt dışı altın akışını artırabileceğine dikkat çeken ihracatçılar, bu durumun hem piyasa dengelerini bozabileceği hem de devletin kontrolünü zorlaştırabileceği uyarısında bulundu.

Dış Ticaret Açığı Devam Ediyor

TÜİK verilerine göre, 2025 yılının ilk beş ayında altın ticaretinde 8 milyar 45 milyon dolarlık dış ticaret açığı verildi. Aynı dönemde ihracat 1,6 milyar dolarda kalırken, ithalat 9,6 milyar doları aştı. 2023 yılının tamamında ise 30 milyar doları bulan altın ithalatına karşılık 25 milyar doları aşan açık verilmişti. Bu rakamlar, altın ithalatındaki düzenlemelerin mali dengeyi koruma amacı taşıdığını gösteriyor.

Vergi Gelirlerini Artırma Hamlesi mi?

Sektör kaynaklarına göre bu düzenlemenin arkasında, peşin ithalatta uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisinden ek vergi geliri elde etme düşüncesi yatıyor. Bu durum, mevduat faizlerine getirilen yeni vergi uygulamalarıyla birlikte değerlendirildiğinde, hükümetin genel anlamda mali disiplin ve bütçe gelirlerini artırma stratejisinin bir parçası olarak okunuyor.

İLGİLİ HABERLER