08.07.2025 - 2025 büyüme beklentileri üzerine analiz

2025 yılına dair büyüme beklentileri küresel düzeyde aşağı yönlü revize edilirken, Türkiye ekonomisinin de bu yavaşlamadan etkilenmesi bekleniyor. Sıkı para politikaları ve dış talepteki zayıflama, büyüme ivmesini sınırlandırırken, yapısal reformlar ve iç talepteki toparlanma umut verici gelişmeler arasında yer alıyor

IMF ve OECD verileri, 2025 için küresel büyüme tahminlerini düşürürken, Türkiye’nin de bu yavaşlamadan etkileneceğini ortaya koyuyor. Yine de makro politikalar ve yapısal reformlarla büyümede ufak toparlanma umut ediliyor.

Küresel Görünüm

IMF’nin Ocak 2025 küresel büyüme tahmini, 2025 ve 2026 için her yıl yüzde 3,3 olarak sabitlenmiştir. Ancak Nisan 2025 itibarıyla, artan ticaret kısıtlamaları ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle büyümenin zayıf seyredeceği vurgulanmıştır. OECD, Haziran 2025 raporunda ise 2025 ve 2026 için %2,9 büyüme öngörmektedir. G20 ülkelerinde yavaşlama, özellikle ABD, Kanada, Meksika ve Çin gibi ekonomilerde hissedilecek.

Türkiye’ye Yansıma

OECD, Türkiye’nin 2025 büyüme beklentisini yüzde 2,9’a, 2026’yı ise yüzde 3,3’e yükseltmiştir. Sıkı para ve maliye politikalarının bu büyümeyi sınırlayacağı öngörülmektedir. Dünya Bankası, Türkiye’nin 2025 büyümesinin yüzde 3,1 civarında stabil kalmasını beklemektedir. Yüksek enflasyon, düşük verimlilik ve yapısal zayıflıkların buna etki ettiği belirtilmektedir. IMF verileri ise 2025 için Türkiye büyümesini yüzde 2,7 olarak tahmin etmektedir.

Neden Zayıf Büyüme?

Ticaret politikası ve korunmacılık, yatırım ve ihracatı baskı altına alıyor. Sıkı finansal koşullar, yüksek politika faizleri ve mali disiplin tüketim ve yatırım üzerinde sınırlayıcı rol oynuyor. Yapısal zayıflıklar, düşük verimlilik, yapısal reform eksikliği ve yüksek enflasyon gibi iç dinamikler büyümeyi frenliyor.

Büyüme İçin Fırsatlar

Disinflasyon süreci tamamlandıkça, mali ve para politikalarında gevşeme imkânı doğacak, iç talep destek kazanacak. Yapısal reformlar, özellikle istihdam, rekabet ve verimlilik alanlarında uzun vadeli büyümeyi destekleyebilir. Küresel reformlar, ticaret bariyerlerinin azalması durumunda ihracata dayalı üretim artışı sağlayabilir.

Değerlendirme

  • Küresel büyüme zayıf: OECD ve IMF, kriz sonrası en düşük seviyeleri öngörüyor (yüzde 2,9–3,3 arasında). 
  • Türkiye’nin düşük-büyüme ortamı: IMF yüzde 2,7, OECD yüzde 2,9, Dünya Bankası yüzde 3,1 tahmin ediyor.
  • Sıkı politikalar etkili: Enflasyon düşürülse de ekonomi baskı altında.
  • Sonbahar sonrası toparlanma ihtimali: Yapısal adımlar, iç talep canlanması ve dış piyasalarda rahatlama büyümeyi destekleyebilir.
İLGİLİ HABERLER