Piyasada haftanın ortasında temkinli bir hava hâkim. Dış piyasalarda artan belirsizlik, içeride ise enflasyon ve kur dinamikleri endeks üzerindeki yukarı yönlü ivmeyi şimdilik sınırlıyor. Öne çıkan üç kritik unsur:
- TL’nin değer kaybı eğilimi ve döviz kurlarındaki oynaklık, yatırımcıların hisse cephesi yerine “güvenli liman” algısına yönelmesine neden oluyor.
- Faiz politika adımları ve mali-politik beklentiler, borsanın algısını doğrudan etkiliyor; bu ortamda “bekle-gör” ağırlıklı işlem hacmleri dikkat çekiyor.
- Teknik bakışla, 10.900 puanın altına sarkma riski gözlenirken, 11.100 puan civarı kısa vadede direnç seviyesi olarak rol oynuyor.
Ne Beklenebilir?
Endeksin yönü açısından önümüzdeki günlerde izlemeniz gereken başlıklar şunlar: Küresel merkez bankalarının politika sinyalleri ve özellikle Amerikan Doları’ndaki hareketlilik. Yurtiçi makro veri akışı: enflasyon oranları, cari işlemler dengesi, yabancı yatırım giriş-çıkışları Hisse bazlı primli ya da baskı altında kalan sektörler; bankacılık, sanayi, teknoloji gibi… Yatırımcılar açısından şu mesaj net: “Yükseliş potansiyeli var ama katalizör eksikliği süredince hareket sınırlı kalabilir.”