Varlık Yönetim Şirketleri Mafya Mı?

Varlık Yönetim Şirketleri Mafya Mı?

28 Haziran 2020 0 Yazar: Nilgün Ciğerci

Varlık yönetim şirketleri bilhassa son dönemde kamuoyunun gündemine sıkça gelmeye başladı. Ekonomik olarak sıkıntılı bir süreç yaşayan vatandaşlar; Covid-19 süreci ile birlikte epeyce bunalmış durumda. Batık kredi oranı yüzde 10 seviyesine yaklaşırken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan değerlendirmelerde bu oranın ilerleyen dönemde daha da artacağı öngörüsünde bulunuyor. Ödeyemediği kredisi varlık yönetim şirketine geçen vatandaşlar ise, bu şirketlerin alacakların tahsili için izlediği yollar karşısında; “varlık yönetim şirketleri mafya mı” sorusunu dile getirmekten kendilerini alamıyorlar.

Varlık yönetim şirketleri ile ilgili olarak son yıllarda hemen herkesin bir fikri oluşmuş durumda. Buna rağmen varlık şirketleri hakkında bir fikri olmayanlar; “varlık yönetim şirketi de ne” diye soranlar için bahse konu şirketler hakkında iki cümlelik özet yaparak konuya girmekte fayda var. Bankaların vadesi geçmiş alacakları, hukuki takibat sonucunda da alınamaması durumunda bankalar tarafında “batık kredi” olarak görülüyor ve bu krediler belirli aralıklarla ihale ile açık artırmaya çıkarılıyor. Açık artırmada batık krediler için teklif veren ve aldıkları batık kredilerden tahsilat yaparak ticari faaliyetlerini sürdürme gayretinde olan firmalar ise “varlık yönetim şirketleri” olarak biliniyor. Varlık Şirketi iletişim bilgileri için buraya göz atabilirsiniz.

Varlık Yönetim Şirketleri Tahsilat Yöntemleri Nelerdir?

Varlık yönetim şirketlerinin tahsilat yöntemleri yasalar çerçevesinde yer alan haklarından gayrısı olamaz. Kısaca varlık yönetim şirketlerinin tahsilat yöntemlerini sıralayacak olursak:

  • Alacaklısı olduğu özel ya da tüzel kişiliğin varsa gelirleri üzerinden yasal pay kapsamında ödeme talep etmek.
  • Kanunların öngördüğü şartlar oluşması halinde haciz işlemi yapmak. (Ev içerisinde yer alan koltuk, kanepe, yatak, buzdolabı vb. gibi asgari yaşam şartları için gerekli eşyalar haczedilemez)
  • Alacaklısı olunan kişi ya da kurumun varsa malları üzerinde icra takibi yapmak.
  • Alacaklısı olunan kişi ya da kurumun varsa alacaklısı olduğu kişi ya da kurumlar; bunlara tebligat çıkarılarak o kişi ya da kurumun borçluya yapacağı ödemeyi borçlu yerine kendilerine yapmasını talep etmek.

Varlık şirketi indirim yapar mı buradan göz atabilirsiniz.

Varlık Yönetim Şirketleri Mafya Mı?

Yukarıda zikredilen yöntemler, herhangi bir varlık şirketinin yasalar kapsamında alacaklısı olduğu şahıs ya da tüzel kişilik için yapabileceği azami borç takibidir. Oysa maalesef ülkemizde varlık şirketlerinin borçlularına yönelik olarak uygulamaya çalıştıkları farklı tahsilat yöntemleri olduğu sıkça kamuoyuna yansıyor. Sosyal mecralar başta olmak üzere; pek çok farklı platformda vatandaşların varlık yönetim şirketi şikayet konuları bulunuyor. Varlık yönetim şirketleri şikayet konularının başında da bu şirketlerin tahsilat yöntemleri geliyor.

Kişileri bilhassa arayarak ve mesaj atarak tacize varan boyutlarda rahatsız eden varlık şirketlerinden bazıları; bununla da yetinmeyerek alacaklısı oldukları kişinin aile bireylerine ve hatta akrabalık bağı olan kişilere dahi ulaşıyorlar. Kişinin kan bağı bulunan şahıslara “borçlu ve borcu” hakkında hemen her türlü bilgi veriliyor, çoğu zaman bununla da kalınmayarak “tehditvari” ifadeler ile borçlunun borcundan dolayı akrabalarının da sorumlu olacağı yahut bir takım bedeller ödeyeceği vurgusu ya da iması yapılıyor. Peki böyle bir şey mümkün mü? Elbette değil! Kişiler borçlarından sorumlu olmakla birlikte; bu borçtan dolayı farklı yaptırımlar aile efradına uygulanamaz. Taciz ya da tehdit kapsamına giren suçlar var ise bunlar için zaten ceza davası açılabilir. Ayrıca kişinin borcu hakkında 2. ve 3. taraflara bilgi verilemez. Bu durum yasalara aykırıdır. Bu gibi durumlarda vatandaşın kanuni hakkını araması gerekmektedir. Varlık şirketleri kapatılacak mı buradan göz atabilirsiniz.

Borçlular KVKK Kapsamında Dava Açabilir!

“Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” vatandaşın haklarını, özel bilgilerini koruyan bir “kalkan” niteliğinde. Herhangi bir özel bilgisinin bir kurum ya da bir kişi tarafından ifşa edildiğini, izni olmadan farklı kişi ya da kurumlarca paylaşıldığını düşünen herkes bu konuda yargıya başvurabilir. Vatandaşın bu noktada haklarının bilincinde olması ve yasalara dayanarak cesurca hareket etmesi gerekmektedir.

Kişisel verilerinin 3. kişi veya kişilerle ya da kurumlarla paylaşıldığını iddia eden kişinin müracaat edebileceği bir kurum da bulunmaktadır. Kişisel Verileri Koruma Kurumu vatandaşın her daim bilgi alabileceği ve hakkını aramak için başvurabileceği önemli bir kuruluş konumunda bulunuyor. Kişisel Verileri Koruma Kurumu resmi internet sitesine https://www.kvkk.gov.tr/ buradan ulaşılabilir.